KAFİRLERİN SONSUZ AZABI

Soru:

Kafirlerin sonsuz cehennem azabı görecek olmasının hikmeti nedir? Ortalama 65 yıllık bir küfür hayatının cezasının sonsuz ve hiç bitmeyecek bir azap olmasının ve iyiliklerinin boşa çıkmasının hikmetini açıklayabilir misiniz?

Cevap:

Bir insanın silahıyla tetiğe basarak bir insanı öldürmesi 2 saniyelik bir iştir. İki saniyelik bir suç karşısında bu insan hukuk sistemlerine göre ortalama 30 yıl hapis cezası alır. Şimdi hesaplayalım. 30 yıl çarpı 365 gün çarpı 24 saat çarpı 60 dakika çarpı 60 saniye eşittir: 946.080.000 saniye eder. Yani bir insanın iki saniyelik bir cürmü yüzünden dokuz yüz kırk altı milyon, seksen bin saniye cezaya çarptırılır ve hiç bir hukuk sistemi bunun adaletsizlik olduğunu kabul etmez. Beşeriyetin iki saniyelik bir suç karşısında dokuz yüz milyon saniyelik ceza vermesi nasıl akla aykırı görünmüyorsa, evrende yaratılmış sayısız atom hücrelerinden sayısız canlılara, sayısız yıldızdan sayısız nimete kadar her birinin varlık amaç ve hukukuna tecavüz edip bunlara, bakarak Allah'ın sanat ve yaratışını hor görmek ve ona iftira ederek yaratılmışların hukukuna tecavüz etmek elbetteki sonsuz bir cehennemin hak edilişini haklı kılar. Zira var olan her bir zerre atomlardan yıldızlara, insanlardan karıncalara, yiyeceklerden içeceklere Allah’ın varlığını haykırıp O’nu gösteriyorsa ve kişi tüm bu delillerin varlığına bakarak ve üstelik bunlardan istifade ederek varlığına hakaretle hem yaratılmışların var oluş sebebine hücum ediyor, hem de bu hücumları Tek Bir Zatın inkarıyla sayısız bütün varlığın varlık sebebine hücuma dönüyor. Üstelik hücumuyla başka insanların imanlarının sönmesine neden olabiliyor. 1000 kişilik bir gemiye hücum edip gemiye kendince balta darbesi vuran insan sadece kendini öldürmez aynı zamanda bin kişinin ölmesine ve bin kişinin 10 bin akrabasına hücum etmiş olur. Diğer bir husus; nasıl mahkemede suçun yanında bir de kamu davası açılır. Zira mahkeme insanların ortak bir alanıdır. Aynı şekilde küfür ve şirk sadece Allah’ın izzet ve azametine dokunan bir suç değil, ayrıca bütün kamunun da hakkına bir tecavüz olmasından, Allah kafiri cezalandırırken, bütün bu hakları da nazara alıyor ve öyle yargılıyor. Kendinin damarlarında her gün yüzlerce kilometre gezdirdiği kanları elbette kendisini gezdirenini haykırırken bu hizmetin ve lütufların kaynağını kanları gezdirene vermiyor. Ona verse de(Tanrıya inanan yani) O'nun bunları boş yere yarattığını ve kullarından bir şey beklemediğini iddia ederekte aynı tecavüzü işliyor. Üstelik binler mucize ve delille gönderdiği ve sevgilim diye hitap ettiği peygamberine saçma sapan ve geçersiz bir şekilde bulduğunu iddia ettiği sözde delillerle ve çarpıtmalarla, damarlarındaki kanın sahibinin sevgilisine hakaretler yağdırıyor, onu yerden yere vuruyor. Öyleyse sayısız ve hadsiz cürüme sayısız ve hadsiz ceza elbette hakkaniyetin gereğidir. Bu kişi iyi bir insan olsa da sonuç değişmez. Çünkü nasıl, Bir insan çok iyi biri olsa ancak bir gence zina iftirasında bulunsa sadece genç değil o gencin annesi babası kardeşi akrabaları da bu zulümden etkilenir. Ve bu insan ne kadar başka iyi işleri olsa da iyiliğine itimat edilmez. Kainatı yaratan Allah, kendi varlığının delillerini ortaya koyarak sayısız varlık Yaratmış ve kendi esmasını kainatta tecelli ettirmişken, bu varlıkların Yaratıcısını inkara kalkışıp Allah’ın varlığını delilleyen sayısız delilin varlık sebebine tecavüz eden kişi ne kadar iyi olursa olsun bu iyilikleri ahirette boşa çıkacaktır. Kaldı ki “Dünya müminin cehennemi kafirin cennetidir” (Müslim) hadisinden de anlaşıldığı gibi kafirlerin iyilik ve güzel işlerinin mükafatı dünyada verilmektedir ya da dünyada kendisine verilenler bu iyiliklerine bedel olmuştur. Ancak ahirette bir nasipleri olmayacaktır.

Tüm bunların yanında da ebedi cehennem imanla ölmeyenler için geçerlidir ve Allah kimin ahirete imanla gelip gelmeyeceği konusunda da elbette adaletle hüküm verecektir. Müslümanların imanla gitmesinin de bir garantisi olmadığı gibi Allah'ın kafire de son nefesinde iman nasip etmeyeceğini kimse bilemez. Kalplere murakıp olan ancak Allah'tır. O yüzden bu tür meseleler hakkında vesveseye düşmek bizi sadece gideceğimiz yoldan alıkoyar ve hayatımızı ilgilendiren bir okulun sınavına hazırlanırken acaba çalışmayanların hali ne olacak diye düşünüp dersimize çalışmaktan bizi alıkoyar. Biz imanla gideceğiz mi ki başkaları için kafa yoruyoruz!!! Herkes çabasının karşılığını alacaktır hak eden hak ettiğini alacak kimseye haksızlık yapılmayacak ve eğer bir insanın bir şeye gücü yetmiyorsa Allah katında gücünün yetmediği şeyden sorumlu tutulmayacaktır. Allah katında her şey adaletle hüküm bulacak ve kimseye zerre ağırlığınca haksızlık yapılmayacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder